Bir Ankara Masalı
Kışa kollarını açmış ayaz bir Ankara sabahı iniyorum otobüsten,
Doğup büyüdüğün yeri tavaf ediyor bedenim, Ve hayallere dalıyorum arşınladıkça sokakları, Kaç kere geçmiş olabilirsin ki bu sokaktan diye merak etmiyor değil zihnim, Mesela Kızılay’ın hangi köşesinde içmiştin dudaklarım rengi şarabı, Hangi köşesinde ağlardın efkarlanınca? Hangi sokakta ilk kez aşkı yaşadın? Hangi günün sana değdirdiği kahkahalar ile inlettin bu köşeyi? Adım attıkça sana sarılıyor sanki bedenim, Bütün Ankara sokakları sen kokuyor sanki, Yada öyle olmasını istiyor senden başka koku bilmeyen burnum, Her bir zerresinde her bir zerreni keşfetmek istiyor ruhum, Kızılcahamam dan Sincan’a, Polatlı dan Evren’ e adım adım keşfediyorum seni, Acaba neresindesin tam olarak şimdi? Her sokakta belki karşıma çıkarsın diye ürperiyor bedenim, Ne yapacağını bilmezcesine birbirine karışıyor ellerim, Halbuki şimdi karşımda olsan, SENİ nasıl güzel sarmalardım, Ne de güzel öpüp koklar, asla bırakmayacak gibi kenetlerdim bedenime, Yürüyorum sanki hiç yorulmamış gibi, Halbuki yüreğim çürümüştü beklemekten seni, Sensiz bir Ankara sabahı hiç bilmeyeceksin sana geldiğimi, Yaşadığın evi, uyuduğun yatağı, hayallerinin büyüdüğü o sıcacık yuvayı görsem sen olur oracıkta kalır bedenim belki birgün beni bulursun diye. Öyle çok özlemler biriktirdi ki yüreğim, Hayal’lerde geziyorum sen diye. |
Şiirin yüceliğini okuyucuya anlayacağı biçimde sunmak çok işten…
İyi dileklerimle Kutlarım.
Beğendim.
………………………………. Saygı ve Selamlar…