HEY GİDİ KARADENİZ
Hey gidi Karadeniz, çırpınması boş bugün
Ne Akçabat umrumda, ne Sümela hoş bugün Benim yerim yüreğin, ölür gitmem diyordu Seni Kıble-i Kabem bilir gitmem diyordu Sende benimle ağla, delir köpür çoş bugün Sen anlat Karadeniz, ben anlatsam deliyim Sudan çıkmış balığım, yaşayan bir ölüyüm Yelkenlere fora de, yalnızlığa dümen kır Uzanamam ben ona, benim yerime haykır Bilmem nereye gitsin, bu akılsız baş bugün Şen olasın Trabzon, dönüşü yok yol gördük Her hayal berabere, kalemizde gol gördük Damarda hain kanı, Bordo Mavi kaynamış Ben horon sanıyordum, meğer oyun oynamış Uzungöl’ü taşırır; gözden akan yaş bugün Yarım kaldı maksudum, hamdım eresim geldi Ne bir kuru selamı, Ne de bir resim geldi Yıllar varki hasretim, öyle göresim geldi Of burnumda tütüyor, kirpik ile kaş bugün Aklım başımda değil; namına Kays denildim Bayrağım yere düştü; yenildim be yenildim Onca yıllık sancıdan; kucağımda piç kaldı Almadan veri verdim, avucumda hiç kaldı Ömür güneşi söndü; yarınlarım loş bugün Korktuğu başa geldi, çekindiği oldu de Artık şiir yazmıyor, kara defter doldu de Kendisi gitti ama; hayali burda kaldı Gönlüm Lazın kızında, ciğerim harda kaldı Hatıralar önümde; bulgur bulgur aş bugün Sırtından hançer yiyen, baş aşağı çevrilir Küçük hanım ders verdi, yiğit böyle devrilir Kaşı, gözü kirpiği, karama selam söyle İçin için kanayan; yarama selam söyle Umut Ünal Karaman, vuslat Hasan Şaş bugün İçine dert olmasın, didesi puslanmasın Yüreği çız etmesin, yanağı ıslanmasın Hakkını helal etti, helalinden böldü de Gözün aydın vefasız, Sürmeneli öldü de Toprağında ot bitti, mezarında taş bugün Sen anlat Karadeniz, ben sözümü söyledim Önce Cenabi Allah, sonrasında sen dedim Sonuna nokta koymuş, üzerini çizmişim Ben çürük bir ipliğe; ne hülyalar dizmişim Ey Azrail nerdesin.? imdadıma koş bugün |
Yürek sesin daim olsun inşallah.
Selamlarımla.