giden sen ölen benmişim
Giden Sen Ölen Benmişim
gölgeler kaplamış merdivenleri tuttugum dallarda ellerim yanıyor. haziranın ortası mevsim. kipriklerime konan kuşlar donuyor. karşı parkın agaçları şaşkın, açan çiçekleri ürkek ve korkak. esen yelden sallanırken yapraklar, kimin agladıgı belli degil ki. ileride parkın içinde öpüşürken gençler, yanlarından geçen cenaze arabasını görmüyorlar. köşede saygıdan duran kadının gözlerinde, geçmişin dalgaları hissediliyor. yatakta dönüp baktıgım, elimi uzatıp tutmak istediğim. seni ararken, bir anda baktım, yatak soğuk. sen yoksun bir daha yandı ellerim haziranda, bir an sag gözümde seninle yaşadıklarım sol gözümü kaplamıştı hüznün yaprakları. cenaze arabasının korna sesiyle kendime geldim, anladım ki, giden sen, ölen benmişim.. |