NİKAH MASASI
-Nikah Masası-
... Sevgilinin hüzünlerde bırakışı, sevgidenmiş diye diye yüreğime belediğim aşkla avunmakta yeni yeni cuk oturan zatı-şahanemin fikirleri. Benim saf halimden yararlanıp nihayi bir işi yoluna sokmakmış meğer. Yani bir ihtimalin en güzel yanını düşünmek aşk’ça fikrinden medet ummaya umut’ça bakmaya benzer. Hüzün sınavının başarı notu da çekenin çektirene ayağına bas basa kanıtladığı parmak acısında karambole getirdiği üstesinden gelebilmenin tatlı şaşkınlığını yaşatır akit sofrasının altındaki şaka gerçek mutluluk oyununun finaldeki sonsuzluk sayfasına atılan imzasında. Sevil Özdemir |
Ya da damat bey şöyle mi düşünmüştür muzip muzip gülerek : '' Yok.. önce ben basmalıyım ki ayağına, milletin diline düşmeyeyim. Zaten arkadaşlarım tiye aldılar şimdiden. Oğlummmm dediler, sen çoktan vermişsin yuları yengenin eline. Bari iyi bas da ayağına, şanın olsun.. Yok ama ya, kıyamam yemin olsun, kim ne derse desin, bassın ayağıma, mahsustan acele de etmeyeceğim, sevinsin garip. Zaten kına gecesinde sabaha kadar ağlamış. Rimeli filan da akmış, bir baktım ki, görmez olaydım, bu dedim benim neyim olur dedim. Tanıyamadım. Ya ben bununla ilk tanıştığımızda yüzünde gözünde bir ton boya vardı, bir de baktım ki nişan günü, kırk yaş ihtiyarlamış bu ya... İyisi mi kimse kimsenin ayağına basmasın.. Bu iş burada biter.. İyi oldu vallahi şimdi düşündüm, vakit varken, daha eveti filan dememişken vaz geçeyim evlilik mevlilik bana göre değil.. ''
Der, masaya oturmadan kalkar mıydı ki?
Eeee, biraz da espri katmak geldi içimden. :)