ÇOCUK GELİNŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Gelinliği olan oyuncak bebeklerin gelinliklerini atıyorum. Küçük kızlara giydirilmesindiye.
Kapatınca gözlerimi siyah beyaz resim Sade bir şıklıktı seninle anılarım. Çiçeklerini rüzgara bırakmış Allı güllü basma entari Ama asıl en güzeli Işıl ışıl yanakları süsleyen gamze Ve bana sevgi ile bakan Hatırladıkça içimi yakan gülüşündü. Şimdi arkandan senin için Gittiği yerde seni sevmesin dediler. O tahterevalli terazisi hep ağır dan yana. Havalandıkça düşmekten korkarım. Acıkmış anılar saldırır Bir portakal bahçesinde Silifke yoğurduna somun ekmeği bandırırlar. Tüm renklerin toplamı siyahmış Donmuş düşlerim gibi Gittiğin zaman sanki dünkü akşam Baktıkça halime Sarhoş akşamdan kalmış dediler Çamaşırlar gibi ayırdım. Bu temiz bu kirli, giyilir giyilmez Baktım ki hepsi kirli Sağılmış olan pembe düşlerimin Boşalmıs içi çekmişler pimini Deniz fenerinin bitmis isleri gibi kapkara. Farkındayım beni daha doğmadan öldürdün. Oysa hasta sabaha çıkmaz ölür dediler. Bu gün bir mezar aldım. Basma entarinin çiçeği mezarın üstünde Tüm sarhoş düşleri kilitledim açılmaz tabuta Okuttuğum sela ile Dualar eşliğinde gömdüm. Al yazmalıydı düşler spontan olan Mezara al yazmayı örttüm. Ne güzel çocuk gelin olmuş dediler. |
İnsanı can evinden vuran püf nokta, bam teli burası işte
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Saygı ve selamlarımla...