0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
824
Okunma

Toprağın altına kablolar döşersin daha fazla muhabbet için
O kablolardan sevgi konuşursun
Özlem konuşursun
Bir taraftan bir çilt şiir gider
Diğer taraftan bavullarca özlem gelir
Yaralar sarılır bazen de büyür
O kablonun üzerine çiçekler ağaçlar ekersin
Yaz gelir meyvesini yersin, çiçeklerini koklarsın
Kuşlar konar dallarına yuvalar yapar
Arılar konar çiçeklere bal toplar
O bal merhem olur sabahı olmayanlara
Kifayetini yitirmiş duygular anlamsızlığına neşter vurur.
Bir gün gelir kablodan hep kan kusar
Sesler Tınılar kahreder
Hep özlem
Artık kablonun sokulup atılması gerekir
Ama bir sorun vardır atılması gereken sadece kablolar değildir
Üzerindeki ağaçlar, çiçekler ve mesken eyleyen böcekler arılar
Günlerim hasım bilmeyen ağaçlara yapacağım kötülüğü düşünmekle geçiyor.
Bir daha çiçek ekmeyeceğimi sanarak geçiyor anlarım
Ağaçların korkutuyor beni
Bir gün sokulup atılacaklar
Bunu bile bile nasıl ağaç ekeceğim
Üstelik hiçbir şeyden haberleri yok
Yaz geldi mi meyvesini verirler hesapsız kitapsız
Kış geldi mi yapraklarını dökerler
Çırıl çıplak olurlar hiçbir kural tanımadan
Çiçekler soldu şimdi
Bir bir kopardım onları
Şimdi yeni çiçekleri hangi ellerle dikencem
Hangi ellerle meyveleri topluya cam
Çiçekleri kopardığım ellerle değil mi?
Bazı çiçekler kopsa da gelir bahar
Bazı baharlar çiçekler ekilse de veda eder gider
bir defa el çiçek koparmaya meyillendiğinde iflah olmaz
insan yitirir kendiliğini
Ya çiçekler hiç ekilmesin yâda eken eller hiç o çiçekleri koparmasın
Ülker sarı