sancılı bir hayatın güdümünden çıkışta yola
hele ki depremli bir hüsranına girmiş olduğum
hangi pis duygu varsa
hiç düşünmek istemem gaile içinde ki geçmişini
yeniden yaşamak istemem alında sizin olsun
o hain esaretleriniz
namertlik kilitli sandukasından asla ki hiç çıkmamalı
çekemem ki rahatsızlığını çokça hüzün sarmalı
bu saf yüreğim
damardan bir şarkı kadar da hançerli
kahırlı ise eğer ki yine şu nazik kalbim
hep çıkara sancılı olan bu pis ortamlardan
belki de olası bir kötü badireden geçiveriyor ömrüm

olabilirlik hepten de puslu
olmak ise silinip gitmiş o kaypak ruhlardan
emekler ne çabuk da umursanmaz olmuş
her bir değerler darmadağınık
bir ömür boyu sürmesi gerekir iken bağlılık
nereden çıkar sadakate sokulan onca kahpe sancı
bu ikilem çokta esrarlı
ve edepsizliğin asılı olmuş olduğu bir darağacı

bir sonu vardır elbette ki her bir hikayenin
her anın her günün ve her bir hayatın
kalleşliğin şifresini çözmek bir muamma iken
ikbalin geleceğinde en muhkem kalmasını ister her insan

kaşla göz arası dönmüşse eğer iffetsizce dolap
varla yok arasında debeleniverir
acılarla boğuşup da boğulan yürek
sevgi ile kinin çatışması olur tüm hengame
tüm bağları da kökten hunharca kopartır
ölümle yarışa girerek
bu hayatta da her şeyimiz de oluyor tarumar ve harap

yaprakları eylülleştikçe aşk denen o gudubetin
ihanette de en çıkarcı egomuzu baş tacı yaparız
adı konamamış bir olumsuzluktan yola çıkışta
her şeyler de olabilir
geri dönüşü olmayan bu yolda
sonunu hiç göremediğimiz bir akıbete doğru yelken açarız…


(03.10.2016) AZAP…