BABA BIRAKMA BENİ
BABA BIRAKMA BENİ
Gözleri yarı aralık uzanmış boylu boyunca Uzun sarı saçlarına ecel terleri dolanmış Son bir umut diyordu Yalvaran bakışları Baba, baba bana yardım et beni kurtar Gitmek istemiyorum Yardım et yalnız kalmaktan korkuyorum Her yer neden karanlık Annecim ne olur ışıkları yakın Annesine kısık sesle bir şeyler fısıldıyordu Aslında onu hiç kimse duymuyordu Veda etmek üzereydi Çok sevdiği fani fünyaya Ben şimdi tüm güzellikleri Neden bırakıp erken veda ediyorum Neden? Henüz erken Ben daha çocuk sayılırım Daha aşık bile olamadım Sevemedim kimseyi Yaşayamadım el ele tutuşmayı Gitmek istemiyorum ne olur yardım et baba Diyor ama kendisini duyan olmuyordu Şefkatli bir ses ona Korkma bebeğim annen baban yanında Elimi tut seni asla bırakmıyacağız sözleri bile yankılı geliyordu ona Saniyeler içinde sürekli düşünüyor Çok sevdiği dünyadan Bilinmeyen bir el onu sessizce koparıyordu sevdiklerinden Bir sürü gardroptaki giysileri Önümüzdeki kış için yeni botlarım ne olacak Başkalarımı giyecek Yarı baygın aklı hala birşeyleri düşünmekte Ya kırmızı bisikleti Henüz çok az binebilmişti Kardeşi de yoktu ki binsin doyasıya parklarda Oynasın onun yerine Ahh keşke biraz daha zamanım olsaydı Genç kız Anlam veremiyordu ışıklar yanıp sönüyordu odada habire kuvvetli bir ses duydu hazırmısın korktu anlamadı neye hazırmıyım diye sordu senin dünyadaki süren doldu Düşün ki çok şanslısın sen yine Doğup ta ölenleri sen hiç duymadın mı Ölenler hep ihtiyarmı, hiç görmedin mi gideceğin yer için ne öğrendin ne biriktirdin ne sığdırdın ömrüne ne götüreceksin ebedi gideceğin evine teslimiyet öncesi yakarış yalvarıştı çaresizce babacım annecim beni bu kadar az mı sevdiniz neden bana hiç bir şey öğretmediniz neden beni bile bile ateşe gönderiyorsunuz oysa ben sizi çok sevmiştim hasta olduğumda hep siz vardınız beni şimdi tek başına gönderiyorsunuz korkuyorum babacım yardım et der, duymaz babası onu Kan ter içindedir acı çekmektedir kıymetlisi Güzeller güzeli biricik kızı Baba kızının ecel terlerini silmektedir bir yandan masum bir yavrunun neden böyle acı içinde zor can verdiğini ölümle mücadele ettiğini Baba anlamıştır artık benim yüzümden evet benim yüzümden kızının ne günahı vardı da bunca acı çekiyordu kimin günahlarını yüklemişti onuzlarına benim eksikliğimin, benim günahımı sen çekiyorsun Yavrusu Izdrap acı çektikçe baba ağlıyordu hıçkıra hıçkıra Kızım bizi affet Affet bizi Biz bunun olacağını hiç düşünmedik Ölümü hiç aklımıza getirmedik Seni eli boş göndermenin acısını yaşıyorum diyordu Allah kulum namaz dedi Peygamber efendimiz Ümmetim namaz dedi Ezanlar 5 vakitte davet gönderdi Duyduk hep erteledik Bizi affet sarı saçlım ay yüzlüm hep yaşlılıkta nasılsa öğrenir dedik bu günümüzü hiç düşünmedik bu kadar erken olmamalıydı ağlıyordu sarı ipek saçlı kızının ellerini sıkıca tutarak kollarının arasına almıştı yavrusunu son kez Çığlıkları yavaş yavaş sessizliğe gömülüyor Sis perdesi ardında artık onları görmek için Son bir kez gözlerini aralar Gördüğü şey onu çağıyordu Bir an önce gitmek istercesine Gideceğin yer için hazırmısın Aldın mı yanına götüreceklerini Sorar ölüm meleği götür beni ben artık hazırım hakkın huzuruna çıkmaya tertemiz bir yürekle beni kabul et şahaadet getirken kapatır gözlerini ölüm meleği, bir baba şefkati ile tutar kızın elinden küçüğüm gel hadi gel der cennet bahçelerinden Rabbinden sana kirlenmemiş kalbine bir ödül geldi gel benimle korkma hadi gel Hanife Küçük |