Susuz Bir Cinayet Gecesi
Kökleri incitilmiş bir darağacının
Kötürüm merhameti dileniyordu Susuzluktan vicdanı çatlamış yüreğimi Sonra da aşktan dul kalmış bir şarkı ile sevişirken Suç üstü yakalanan dudaklarıma sus payı veriliyordu Şehvetli bir bıçağın ucunda. Yüzyıllık bir kapıdan tel’in edilmiş gözyaşlarımı Kuruladığım merhametsiz bir acının koynunda Saçlarını tarıyordu çelimsiz heykeller. Uykusuz bir Temmuz gecesinde Kavimler göçü uyurken idamlık bir öpüş Yalnızlıktan can veriyordu bayat dudaklarımda. Aynı gökyüzü avlusunda olsak ta hiçbir zaman sandalyelerimiz hiç sırt sırta vermedi. Aynı yalnızlıkta ıslansak ta Hiçbir zaman gülüşümüzle kurulamadık kurak yalnızlığımızı. Oysa biz seninle acıya erken uyandık, sevdaya ise geç kaldık tıpkı aynı dili konuşan iki yabancı kimse gibi. |
Kaleminize duygunuza sağlık değerli şair... şiirin bütünselliğinde çok güzel bir dize olmasına rağmen kendi yalnızlığında da harika...teşekkürler.
Naz Altın tarafından 10/8/2016 7:34:15 PM zamanında düzenlenmiştir.