VURUR BANAŞiirin hikayesini görmek için tıklayın VURUR BANA
Öyle bir zalimin eline düştüm Vurdumu vicdansız tam vurur bana Yaptığını gördüm haline şaştım Hemi çeker korur hem vurur bana Seyredenler bile şaştı bu işe Şiş kebaba düşman kebapta şişe Hiç aklım ermedi bu keşme keşe Duyan yok gören yok kim vurur bana Anlamadım gardaş hiç nedenini Bana olan öfkesini kinini Göz yaşım ıslatır tüm bedenimi Ağustos ayında nem vurur bana İnanın bu işte yoktu bir hatam Nasıl izah edem neyi anlatam Koymaz ileriye bir adım atam Zincirle bağlayıp gem vurur bana Kurbanoğlu ne görürüz ne bilek Biz ağlar doğmuşuz caizmi gülek Söz birliyi etmiş zalimle felek İkisi bir olmuş cem vurur bana Vurunca insafsız tam vurur bana Aşık Mustafa Kurbanoğlu Kurbanoğlu’nun bu güzel şiirine nazire olarak yazılmıştır Sanırsın ki beni nişangah sandı Can alıcı yerden tam vurur bana Neyleyim yüreğim yalana kandı Acı ilaç oldu, gam vurur bana Arada sırada kalkar oturur Milleti kandırır malı götürür Masa başlarında işi bitirir Sonra doğruluktan dem vurur bana Versem üç koyunu acep güder mi? Satlığa çıkarsam para eder mi? Bilmem sevinçten mi, yoksa keder mi? Dağların başında nem vurur bana Suyun başında ki yerini kapar Kanunu-yasayı karmaşık yapar Sen sağda ararsın o sola sapar Düşünüp durursun kim vurur bana Dünyayı sarmıştır zalimin ünü Kaldırtmaz başını göstermez günü Benim davulumla yapar düğünü Konuşturmaz beni gem vurur bana Vurdu mu insafsız tam vurur bana.. 02.10.2013 Şavşat Avni Temiz |