Dün GeceDün gece bekâretini yırttı gecenin, bir pençe Adamlık yerin dibinde, kadınlık kan kustu. İnsanlık öldü, şafağın rahminde Yürek istismarı, son haddinde // Ben sağanak yağmurlar eşliğinde Ezan sesine seslendim ah ile çaresizliğin ininde… Ve tanrı gözyaşlarımı sayarken, delirdim de; Hüznüme bir kılıf uyduramadım. Dün gece derinlerde can çekişti, bir gölge Yokluğundan tanınmayacak halde. Yıkıldı, aşk denen büyülü saltanat! Nefesi her kesildiğinde, ağladı kâinat. // Cennetin fukarasıydı arafta bir beden Kanaat giyindi, sabır taktı döşüne, Dudağının kıyısında yaralı bir gülümseme Faş etti aynalar, sıralı kederlerle yüzleştiğinde Hiçlik bir kadına bu kadar yakışmamıştı. Dün gece kör kuyulara saldılar, kadını Eyüp’ün sabrı, Yusuf’un iffeti, Züleyha’nın aşkı Bu devinim değil, devrimdi sevgi ülkesinde Müdavimiydi yıldızların, güneşin, ayın Buruktu gamzelerine oturan tebessüm, // Bilmiyordu, mutluluğun tadını Son zehri içti kadın, ölürken bile bilemedi adını Ölüm, her kadına hazin dokunmuştu Neşe CÖMERT Ocak//2015 |