'' Davet ve icabet ''
bilseydim sevgi sözcügünün gurbet bir ülke oldugunu gitmezdim,
uzaklardan seyrederdim yaban elleri, ögrendim ki ansızın bu davetin hitabındaki sırrın mecburi istikametinde, sevmek kendimizmiş meger, dogarken önce bizde başlayan harman. sonra anne,baba,kardeş,eş,evlat,arkadaş,dost,doga ve yaşam dedigimiz , katman bir volkandan süzülen umman umman ateşlerden gelen yakan har. yanmadan aşk olmaz,yanda gör diyen Mevlanalardan gelen müthiş izdiham, yaşamı katmerli bir acı ,bir çile vede bir hasret olan gizem sevdalar olan. sevgi yoluyla her dem bize seyahat eden bir kalıcı acı, güzel bir hüzün, buruk bir gıda, kendimizi besledigimiz sadece kendimiz de hissettigimiz. bir şükür, bir nimet vede bir çok cefası olan sefalı bir gurbet yolculugu, bu yüzden hep sevmek isteriz, ruhlardan gelen kader arkadaşlıgımızdır. aslında biz neden ve niçinsiz severiz, bu yüzden ilhamını aldıgı o dogru, ilhamını aldıgı o dogruya her gün yaklaşıyoruz adım adım adresimizin adı, o ilahi durakta beklenen,yegane yolcularımsınız diyen Rahmanın Tuvali.. Meral tice 21/Eylül/2016 |