Hüzün..
sensizliğin ucu bucağı yok ki hesabını tuttayım...
bu yazgılar silinmiyormuş elini anlından geçirince... düşler bi varmış bi yokmuşluğun ceremesini atlatamadı hala... bu yürek çarpıntısının adı sonu belii, boşa geçmiş zamanların öznesi... bir elim yanlızlığı tutuyordu bi elim senin omzundaydı bırakmıştım yanlızlığı tam yere basıp dengemi sağlamaya çalışırken çektin omzunu boşluğa düştüm parçalandım.. yabancı bi hava var bu şehirde daha önce hiç uğramamış fırtınası yok yağmuru yok üşütmüyor beni alabildiğince karanlık adına hüzün dediler.. şemsiye istemezmiş... yağmura zaten gerek kalmazmış ağlayanların yanında ayrılığın ateşi yaktığından üşütmezmişte... ama zaman dururmuş böyle havalarda yelkovanla akrep birbirine küsermiş pil buna çare bulamazmış... çarelerin olmadığı yerde umutta olmazmış bir sıcak tebessümde... böyle zamanlarda en güzeli bavulunu toplayıp gitmek olurmuş... ama ardına baka baka ardında bıraktığın çaresz bi sevgiliyse ve seni çok sevmişse değer çünkü gözlerine... gittiğim yollar yol değiller üstelik hala sana çıkıyor hepsi... dahaca yaralarımı saramadı zaman... belkide bu kan durmazmış hiç bi zaman... bu havada sürekli kalabilirmiş bu şehirde... şikayetlenmedim hiç çünkü açtığım kapılarda hala yüzün war bi yerden bi yere çağrıyorsun hala beni kulaklarımda sesin var.. nefesimde nefesin var.. gitsende silinmez yüreğimde adın var...! |