Aşk-ı hakikatÇekip gitmeyelim hiç düşünmeden Mülteci düşlerin sevdası olduk Taşıyalım aşkı hiç üşenmeden İlahi bir yolda sevgiyi bulduk Gönül dergahından mahrum eyleme Gize vakıf oldum cemde söyleme Mehdi gibi sakın sırra boylama Aşkın deryasına birlikte daldık Eylüle düşmesin hazan yelleri Kimler ne bilir ki yanan gülleri Hasrete dem vurur gönül dilleri Bu aşkın özünü Yusuf’tan aldık Hak nasip eylese vuslat gününü Miraca düşer mi sevdanın günü Gerdeksiz geceye kıldık düğünü Derviş aşkı ile yanan bir kulduk Sorma beni bende dermansız bir ben Maksudum bir sevgi bendeki sır sen Aşkına düşeli yanar canla ten Hakikat yolunda bu aşkı kıldık Harut ile marut gökten indiler Sevenler aşkına sırra sindiler Caneli vuslatsız Hakka döndüler Makber dünya imiş bedende solduk |