Cefalı GelinCefalı Gelin Daha çocuk iken,babadan yetim Serilir fer olur,cefalı gelin Birkaç yılda eder hayatı hatim Sürülür şer olur cefalı gelin... Kimsesiz kalınca, evlenir ana Kader bir vurdu mu,vurur insana Küçücük yaşında koca adama Verilir yar olur cefalı gelin... Ağlasa kâr etmez, ahı kâr etmez Yürekten gelen su gözüne yetmez Bülbül ya küsmüştür bağında ötmez Yenilir hor olur cefalı gelin... Kader der, hayata büker boynunu Yılana sardırır kendi koynunu Hâlâ çözemez ya,gizli oyunu Yerilir kör olur cefalı gelin... Sahipsizdir garip açmaz derdini Dost arar gözleri, bilmez ardını Allah’tan bekliyor bir tek yardımı Kırılır kor olur cefalı gelin... Bir oğul yetirir ateşte kalıp Boş koyar koynunu anası alıp Yardım da istemez bir haber salıp Yorulur, der olur cefalı gelin... Sormadan kıymıştır nikahı hoca Ele güne karşı tütüyor baca Evrildi tahtada yetişmez saca Sarılır, zor olur cefalı gelin... Yüreğine gömer gizlidir yası Sunulur önüne zehirin tası Hayatına baksan, daha ortası Vurulur, er olur cefalı gelin... Ahı içindedir geçen yılların Cennet arzusudur, dertli kulların Son durağı olmuş çıkmaz yolların Sorulur,şor olur cefalı gelin... Cefalı ömürler hayli sürünür Al yazma yerine,siyah bürünür Nerde huzur görse ona yerinir Var olur, kır olur cefalı gelin... Bir günde bir hayal yaşamış işte Sevgiyi sevdayı seyretmiş düşte Derde kardeş olmuş gelirken başta Derilir,ar olur cefalı gelin... Gelin der’ güzellik güzele varış’ Bir ümit değil mi? Hakka yalvarış Sürünür Cennete zor karış karış Örülür,sır olur cefalı gelin... |