BU SON OLSUN!
Ben
Erken öğrendim Ruhumu ve düşüncelerimi geniş tutmayı, Sorgulamayı. Böyle böyle başarabildim, Bu köhne düzenin Ve zorlu yaşamın Aklıma ket vurmasını, engellemeyi Yanlışın yanında, "mutlak doğru"yu bile Derinlemesine irdelemeyi. İğne deliğinden geçirip sabırı Sevgiyi Ve de topal pireyi İnsana Ve hayata dair her bir şeyi.. Her defasında Kendi gözlerimden akan Bu zehirli nehir de boğulmadıysam Bu güne değin, Acıma köprü yaptığım, Her biri birer narkozlu ok Kirpiklerin di, Kirpiklerimden şu kalbime battığın.. Ol vuslat hatırına Ümitlerime sal yaptığım. Boğazıma kadar umuda ve maviye battığım Bu garip Bu dik ve sarp yolun Gönül köprüsüyken yönüm, "Bir daha sevmek mi? Tövbeler olsun" Nakaratına yüz sürerek, Uykusuz ve yorgun adımlarımı Hayalinin izinden sana sürükleyerek Pusulamı, rotamı Ve tekmil dört yönümü, tek gönlümü Yalnız ve yalnız Aşka ve sana çevirerek, İçeri gireceğin bu gönül köprüsünden Sabırsızca hep yolunu gözleyerek Er veya geç, Er veya geç Bana gecikmiş Yağmurlu ılık bir Cemre gibi düşeceksin Bu kurumuş Bu çorak sevda toprağıma.. Adım gibi biliyorum; İşte bu yüzden Sana ve acılarıma köprüdür Kirpiklerimde ki bu yaş Bu lirik damla. Artık "sen" olsun! Ne olursun. İşte o an yıkılsın Kirpiklerimden örülmüş tüm köprüler, Birer birer eksilerek. Bekliyorum; Sürekli bir sabır Ve tükenmez umutları üreterek.. Enerjisi sonsuz bir denklem içindeyiz Ben sana devrik, Sen bana yatık! E düşeceksen düş artık! Yeter ki Düşeceğin o müstesna yer Sana doysun! O yer de, Sana susamış Dudaklarım olsun! 16/18:08:2016. saat:00:14. |