SENSİZ BE GÜLÜM (Merhum Eşime) (117)
SENSİZ BE GÜLÜM (117)
(Merhum Eşime) Şimdi kalkıp sana varasım gelir. Meğer olmuyormuş sensiz be gülüm. Seni yüreğime salasım gelir. Gönül dolmuyormuş sensiz be gülüm. Birdenbire terk-i diyar edersin. Selamsız sabahsız hemen gidersin. Bu garip sevdaya bakıp gülersin. Duygu kalmıyormuş sensiz be gülüm. Belki sevgilerde buluşuyoruz. Belki de boşlukta uçuşuyoruz. Esas kendimizden kaçışıyoruz. Gönül coşmuyormuş sensiz be gülüm. Karakış ayında görsek de yazı. Sanki yaz ayında kışın ayazı. Kırmızısı vardır hem de beyazı. Güller kokmuyormuş sensiz be gülüm. Bir alevdir gönül tutuşmuş yanar. Yaz gününde olmaz yapraksız çınar. Yağmurlu günler de kurur mu pınar? Sular akmıyormuş sensiz be gülüm. Doyasıya seni anamadım ki. İçtiğim suyla da kanamadım ki. Yanmak istedim de yanamadım ki. Ateş yakmıyormuş sensiz be gülüm. Her taraf karanlık zifiri siyah. Aydınlıklar gitmiş gelmiyor sabah. Ne kadar da zormuş eyvah ki, eyvah. Gözler bakmıyormuş sensiz be gülüm. Ömrün yolları da hasretlik yolmuş. Bizim kavuşmamız ayrılık olmuş. Zayi Ozan çökmüş sararmış solmuş. Yaşanılmıyormuş sensiz be gülüm. İlhan ATEŞ (Zayi Ozan) Ankara, 04/08/2016 Perşembe Yayın : 05/08/2016 Cuma www.edebiyatdefteri.com/siir/1038877/ |
Saygįlarımla
Muzaffer Deniz tarafından 8/8/2016 10:44:34 PM zamanında düzenlenmiştir.