Sımsıcaktı BakışıKonak iskelesinde, gördüm öyle bir afet Yürürken başka güzel, duruşunda zarafet Bin yıllık tanış gibi sımsıcaktı bakışı Yüzü bahar güneşi, gülüşünde letafet Gözlerim gözlerine, kilitlendi o sıra Alamadım kendimi, hipnoz oldum bir süre Gözlerinden özüme, engellenmez akışı Nutkum tutuldu birden, çırpınırım boş yere Giderken arkasından, arzuyla baktım biraz Yanakları kızıl gül, dudaklar olmuş kiraz Yüreğimi sızlattı, o an dudak büküşü Dil dudakla oynaşır, gerisi de cilve naz Atlayıp feribota, ben varmadan gitmişti Yaz yağmuru misali gür yağmış tez bitmişti Aklımdan hiç çıkmadı, keklik gibi sekişi Gidişiyle gönlümü, perperişan etmişti Sonraki feribotla, Karşıyaka’ya vardım Sokak sokak aradım, yaratana yalvardım Arayıp bulamamak, budur beni yıkışı Gönül yorgun ben yorgun, gözyaşıma yol verdim Sonra dedim kendime, her düşü hayra yorma Sen bir hayal görmüşsün, yeter sızlanıp durma Ağlayıp sızlansan da yok ki bunun çıkışı Giden gitmiş bir kere, başını taşa vurma Tahir EKER Toplum olarak yaşadığımız travmayı biraz öteleyip İnsana dair bir şeyler olsun istedim. |