Mızrap dokundukça tellereSus konuşma Sesini duymasın toprak, yağmur gök Hezeyana kapılmasın ulu çınarın altında sevdan İçindeki iklimleri okşa… Akşam, sabah öp Tarumar etmişse hırçınlığını asiliğini Derdini doldur, doldur… Takalarla denize dök, Ağlasın zaman. Elbet bir gün dile gelir, bilir yunus Kırılır fanus, gözünde yeni bir liman Çocukluğundu sana en son el sallayan Sende çocuktun arkanı dönüp, küsüpde ağlayan. Mevsimler damarlara salınca kök Aynalarda ki yüzünde parladı tırpan. Öyküde adın geçti, sendin asi kahraman Körpe ceylanın tir tir titreyen kalbinde ışırdı hüznün. Ne vakitti o bitimsiz düşlerde bitmeyen heyecan Karıncanın durdu mu sence yüreği Kimdi salıncaklarda bitemediyen sallanan? Yoktu çocukluğum… Şimdi saclarım beyaz tel tel… Aktıkça dağlar taşlardan sel Mızrap dokunur tellere... hicranında ağlar keman. |