MUSİBET AŞKSis bürüdü sevda dağın başını, Gönlüm divan bağdaş kurmuş efkâra… His çürüdü dök sen etek taşını, Güzel anlar kurban olsun inkâra… Şimşeği ol kül renginde havanın, Fişeği ol bu yargıçsız davanın, Ateşi ol gönül denen tavanın, Yâr boşamak kolay aşksız bekâra… Karayel ol ser sevdayı toprağa, Kör çıban ol ver sarıyı yaprağa, Kırık tel ol tak vedayı parmağa, Kaç sevdadan var git tap sen çıkara… Karası ol katran yüklü gecenin, Yarası ol inat kürklü ecenin, Narası ol hüzün oklu hecenin, Gülleri yol hazan ek her dekara… Cantekin der; senin aşkın musibet, Dert bağında hiç bitmeyen bir nöbet, Sılam uzak yaşadığım kör gurbet, Can dayanmaz bu borana bu kara… |