40
Yorum
65
Beğeni
5,0
Puan
3402
Okunma

sanki bir oyuncak gibi bu bizim garip
bilmez ki el belasını
gelen oynar giden oynar ne biçim bir halse
alan da yiyen de kudurur
kilit tanımaz açar sonuna dek kapısını
eğer ki ortam bir üzgün mahal ise
gözyaşları hiç dinmez
ağlar da durur
oysa çok da mert ve deli doludur
hiç bakmayın içinin bu kapanık haline
görmeye görsün gaddarın bir zulmünü
zıpkın gibi de saplanır
bir zamanlar o muhteşem bir kartalmış ya
yaşamış uzun yıllar yiğitliğin en hasını
şimdilerde dönse de minik bir serçeye
herkes onu çok iyide tanırmış
bir bakışıyla bile sustur-urmuş
hem de çakalların en belalısını
az uz da gitmemiş bu hayatın sert yollarında
mazlumlara hep kol kanat germiş
zalimlerin de çok belini kırmışlığı varmış
hiçbir an bir haksızlık da olmamış
onun has gönlünde
sanırsın sanki o mübarek bir ermiş
fakir ve fukaraya son lokmasını bile yedirmiş
düşmüş şimdi kendisi geçiminin derdine
yok demeyi hem haya bilmiş hem de ar
gelen de giden de hep nasiplenmiş
işleri bitip de bu adam tükeninceye kadar
yalanlarla aldatılıp da kandırılmaktan
o hep güç almış haktan
şimdilerde kalmış o yalnız ve tek başına
kurt ile kuş bile hiç sormaz olmuş
o korkusuz yüreğin ateşi çoktan sönmüş
herkes vursa bile pişmanlıkla
o vurmuyor hiçbir an başını taşlara
neden almazsın ki hıncını dendiğinde
o muhterem zat içini çekişte
kirli olandan ben lafımı bile esirgerim
ben kul olmuşum Rabbimin has yolunda
sadece onun içindir der tüm yaptıklarım
ve der ki ben sadece bir erim
her şeyden de Mevla’m haberdar ve kerim
kin ve düşmanlık gütmeyi asla kaldırmaz ki vakarım…
(10.07.2016) AZAP…
5.0
100% (58)