-NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR-
Uyandık
Bir bayram sabahına Martılar kadar hürdük o mevsim Eda ettik ve namazı Atıldık dedeyle ninenin kollarına Bayramlaştık pürneşe Kaç sene geçti bilmem ki Asırlara bedel Bir eski zaman bayramı bu gül yüzlü. Öyle bir ev düşünüyorum Sanki Evet sanki bir düş Gizli bir cihana aralanır da Gölge verir ulu bir ağaç Yeşil kapılı bir dünya mekânı Bekler konuklarını naif. Sular caddesi iki kapılı bir han Kabristana açılır bir kapısı Gönlümüzün derinliklerine kök salar Selvilerin gölgesine uzanan sımsıcak duygular Diğer kapıdan geçilir Cennetten bahçelere bir! Bir Kestane, Hünkâr, Şifa, Çırçır Her biri tarihle özdeş Eski zamanların soluğunu duyurur. Bir iskele ki, asırlık Kimler geldi geçti sır Sabah telaşesi bir başkadır İnsan yüzlü gişeler, turnikeler Güvertede okunan bayram gazetesi Aile ziyaretinden dönenler Yanaşan vapurun sesi Doldurur kulakları Dalgaların foşurtusu doğal aroma. Bir lunapark heyecanı serde Atlıkarıncam kanatlanır döner Masalsı bir atmosferde Hayali cihana değer. Eyy süslemeli at Semerin rahat değil belli ki Semeresini vermeye hazır beklersin Üzerinde hoplat zıplat babam Kalmadı bilsen takat İstersen al beni, tak at Hey cânım kır at. Ya! Patikalardan tepelere tırmandığım günler Hey gidi hey! Tüm bir boğazı seyrettiğim o dem ki Demini almış duygularla örülü gönlüm. Uzaklardan Belli belirsiz Karadenizim Ufuk çizgisi Anılarda kalan bir iz Ferahlık uyandırmaz gönlümde Yaşanan O an değil açıkça. L.T. |
Kalemin daim olsun
_____________________________Selamlar