babamın tesbih daneleriKasketini çıkarır, sağ dizine koyardı Giderdi uzaklara, yavaş yavaş dalardı Dökerdi içini hep, o kara taşlarına Usulca yavaş yavaş,çekerdi onu babam İnce bardaklı çayı, bir neşeli İçerdi Gözümün önündeydi, o günler bugün gibi Bir o siyah tesbihi, bir de kırma kasketi Babamdan bana kalan, bu siyah tesbihleri Yoksuldu benim babam,o kadarda onurlu Hiç kimsenin yanında, yıkılmazdı gururu Ne kusur vurdu yüze, nede bir kusur buldu Elindeki tesbihi, o kendine dost buldu Öyle koca yürekli, bu adam benim babam Dünya malına degil,gönüle meyil verdi Ne bir kalp kırdı nede, bir kötü söz söylerdi O siyah tesbileri, usanmadan çekerdi Babamın dostu çoktu, yanında kimse yoktu O karanlık günlerde, kapıyı açan yoktu Çocukları çok küçük,babam hasta yorgundu Tarlamız kırda yandı, evde rızık ta yoktu Aldım bir gün elime,o siyah daneleri Bende kalan hatıra,babamın dedikleri Kul hakkından öteye,bana söz verdikleri Bir miras kaldı şimdi, bu tesbih daneleri Ne güzel yakışırdın, sen babamın eline Çekerdi ince ince, bakardım ben eline Babam yokki artık yok,o siyah kasketiyle Saklıyorum ben onu, tesbih daneleriyle Yaşar Kılıç |
TEBRİKLER.
---------------------------
Aldım bir gün elime,o siyah daneleri
Bende kalan hatıra,babamın dedikleri
Kul hakkından öteye,bana söz verdikleri
Bir miras kaldı şimdi, bu tesbih daneleri
Ne güzel yakışırdın, sen babamın eline
Çekerdi ince ince, bakardım ben eline
Babam yokki artık yok,o siyah kasketiyle
Saklıyorum ben onu, tesbih daneleriyle
-----------------
BÜLENTCAN.