Zevk-i Sefa
Gönüle vurduysa, hazan ibresi
Delerek geçiyor katran tanesi Nice sevda bildim hüzün ötesi Ayrılığa zaman girdi mi gelmez Aşkın tutkuları çıkmaz bir yoldur Umudu kollayıp uzağı doldur Şu hane ebvabı güzleri boldur Ayrılığa zaman girdi mi gelmez Denizin mehtabı, sırlarla dolu Bin bir ışık saçsan, geçtiği yolu Faydası olmuyor, gitti mi kulu Ayrılığa zaman girdi mi gelmez Dalda ki çiçeğe, hazan indi mi? Yaprağı dökülüp yere düştü mü? Fırtına ekenler, rüzgâr biçti mi? Ayrılığa zaman, girdi mi gelmez Tohum sende ise, toprağı ardır Emek meşaketli uzun bir yoldur Gönül kuyusuna, sevdayı kondur Ayrılığa zaman girdi mi gelmez Söylediğin sözler, geri gelmiyor İncinen yüreğe, deva yetmiyor Edeb özündedir kantar ölçmüyor Ayrılığa zaman, girdi mi gelmez Turgay’ın sancısı, cahil artıyor İhanet genine, sözüm varmıyor Ortalık münafık, mikrop kaynıyor Ayrılığa zaman, girdi mi gelmez |
saygılarımla