Düş mabedim
Nasıl düşlemem ki seni
her hücrem sana muhtaçken nasıl gelmem ki sana kalbim sen diye atarken Gözlerini düşleyince ay kıskanır seni cehennem ateşi kızgın haliyle sarar beni sevdalar kaldı kendimizi yitirmediğimiz anlarda vurulmamış şafaklarda yaralara umut diye Ben asi bir toprak gibiyim sevdiğim sen göz değmemiş narin bir gül çıkmazlara geldi sevdamız bahar beklerken düştük pusuya Yokluğunun meçhulünde azap içindeyim ben yanarken sen hiç tutuşmadın mı varlığına muhtaç bir canım ey can ben tutsakken sen hiç pranga olmadın mı Nice güzelliklere hasret yaşamışım aşk dolu kalbimle aşka susamışım gönül viraneliğinde hep yanmışım ve cehennem ateşinde sınanmışım Seni anlattı bana yağan yağmur her yarada yar oldun canıma seni anlattı bana yürek yangınım gözyaşlarımla yeşerdi gül dalların Şimdi yasak etme bana düşlerini kendime sürgünüm görmüyor musun kalbim kendini hançerliyor sen diye sen bari düşlerini yasak etme bana |