-SELİMİYE’NİN GÖLGESİNDE BİR GÜN-
Ufuk
Uçsuz bucaksız ovaydı Güneş Kendini kasıyordu hafiften Kutlu bir davaya adanmış ömürler Bir başka alemin nefesini duyuruyordu. Bir gül bahçesi o esnada Karşılar dost yürekleri Bir cennet bahçesi ki Hz. Peygamber’den nişane Müezzin mahfilinin ayağındaki laleyse Görenleri sevk eder düşünceye Bir kum saatinin mi habercisi, bilinmez. Zebercettir tesbihim Bir mimarinin gizemiyle örülüdür mirim Ruhunu üfürür de yorgun gönüllere Gök kubbeden süzülen ışıksa Nur olur düşer kalplere. Balkan harbi buruk bir hatıra bırakır Top mermileri gerçekte yürekleri deler, geçer Neylersen eyle ey küffar! Bir ulu mabedin burçlarında İlelebet dalgalanır sancağım Kaç asra hükmeder kim bilir ahım? Meriç nehri ki Feyizli toprakların müjdecisi Arda ve Tunca ki Kız kardeşleri onun Buğdaylar her dem başak verir Yitip gitmeyen zamanların bereketiyle. Düşünüyorumda bir an Edirne’yi Dinliyorum tüm ahengiyle ney’i Su sesi saba makamında billurlaşır Sevgiliye kavuşur ruhlar, olgunlaşır da. L.T. |
YÜREKTEN KUTLARIM ŞAİR.SAYĞILARIMLA.