Gülüşenim Sen Yüreğimi İki Bin On Beş Sonbaharı Deli Mavi Aşkınla Dağladıktan Sonra
Gülüşenim sen
iki bin on beş sonbaharı yüreğimi deli mavi aşkınla dağladıktan sonra her sabah içimde özlemin şafakları çıngı çıngı sensizliği tan misali doğuruyordu gözlerime deli mavi aşkımızın kucağına sığındım ben hep hasret şarkıları mırıldanarak sana ulaşmak umudu hep kaf dağınn arkasına saklanıyordu tarih boyunca o kuytu belenlerde aşka karşı gölgelerin ordularının aşıkların gözlerinden özgürlüğe akan deli mavi nehirlere pusuları vardı aşkın hep mağlup olduğu aşk meydan savaşları yaşanmıştı bu belenlerde güya oysa tarihin en büyük yalanıydı bu gerçek aşk asla yenilmezdi gerçek aşk asla diz çökmezdi Allahın aşıklara lütfuydu bu aşıkların tek suçu *sevmek*ti sevmek dünyada suç Allah nezdinde erdemdi aşıklar dünyayı terk ederken *dünya elbiselerini* çıkarırlar kendilerine öldü diyen aşka karşı zavallılara gülümseyerek aşkı yaşamaya çekip giderler terki diyar ederler dünyayı |
tarihin en büyük yalanıydı bu
gerçek aşk asla yenilmezdi
gerçek aşk asla diz çökmezdi
Allahın
aşıklara lütfuydu bu
aşıkların tek suçu *sevmek*ti
sevmek dünyada suç
Allah nezdinde erdemdi.