ÜSKÜDAR

Bu Şehr-i İstanbul’da, yaşadığım Üsküdar,
O kadar şahane ki, hayal ettiğim kadar.

İskeleden dinlenir, İstanbul ezanları,
Anlatılmaz, yaşanır, Kız Kulesi anları.

İstanbul’u temaşa, başkadır Çamlıca’dan;
Yıldızlarla baş başa, uzayda bir locadan.

Ağır ağır yanaşır, gemiler Üsküdar’a,
Huzurla girersiniz, pek emîn bir diyara.

Yedi Tepeli Şehir, karşımda işte şimdi!
Üsküdar’da olunca, sanki dünya benimdi!

Aziz Mahmut Hüdâyî, manevi kollarıyla,
Üsküdar kucaklıyor, merdiven yollarıyla.

Sarmalar sizi ahşap, tarih, cumba, sokaklar,
Gizemli sohbetlerle, sıcak sırları saklar.

Gönül görür ahreti, hatırda büyük rahmet,
Zeynepkamil, Çiçekçi, bakar Karacaahmet.

Kuzguncuk, Beylerbeyi, muhabbetle heybeyi,
Doldurur fikre tarih, Kandilli, Çengelköy’ü.

Salacak, Fethi Paşa, Kuleli, Vaniköy’de
Sultantepe, Küplüce, Üsküdar var her şeyde.

Dünyaları dolaşsan, dar gelir sana diyar,
Bambaşkadır Türkiye’m, İstanbul’da Üsküdar!

Murat Kahraman Murâdî
11.05.2005/Üsküdar