YasDoğma gün üstüme doğma ey bu gece bu karanlık kör etti açmaz artık ışık açmaz gözlerimi ne ağalayacak göz ne acınacak yürek dermanım takatım feri feryadım tükendi her ocakta yas her evde dul yetim ağzını aç toprak olma bu kadar ketum dön ejderhaya ağzından taşsın alevin ey sesim soluğum çığlığım hangi sağır sultan duymaz seni hangi dağ dağılıp serilmez ayağına hangi gök yırtılıp dökülmez üstüne sevgililer sarılıp uyumuş toprağına sen ufkun kızılında yatan şafak hangi sonsuz uykudasın uyan kalk dön kendine bıraktığın hatırana bak sor ekmeğin zahmeti suyun hatırı kurudu dal çiçek ekin eğmiş boynunu ey kutsal sevgili haram et gül koynunu bedensiz kefensiz ölümlerin taziye evi hangi kuvvet kaldırsın acının ağırlığını sen avucunda göz yaşı biktirip içen çocuk karanlığın mezarı başında yıldız sayan kadın hangi dua ile hangi nişani taktın dilek ağacına Ahmet Coşkun |