Çocukluğumun Kokusu
Çocukluğum naftalin kokar benim,
Gardrobun en dip yerinde Umutsuz beni bekler. Ne yazliklarda yeri vardır Ne kışlıklarda; Mevsimsiz bir yoksulluk çeker Hatıra ormanıdır yüreğim Tebessüm ekip gözyaşı biçer... Çocukluğum, Bir uçurum kıyısında Tutunacak dalı olmadan düşen bir çift eldir Ve beyaz sabun kokar. Hijyenik nöbetlerde kirlenir ruhum mesela, Neyle yıkasam çıkmaz gözlerimin rengi Düşlerim girer koynuma Edepsiz edepsiz konuşur; uyutmaz! Okula gitmek için hazırlanıp Çok erken kalktığını anlamak Ve tekrar yatağa dönmek için çok geç olduğunu farketmek gibi, Çaresiz bir bekleyistir geçmiş. Çocukluğum kömür kokar benim, Dumansız hava sahası mi varmış eskiden? Dumanı tüter her gece Alev alev yanan gülüşlerimin... Çocukluğum mandalina kokar Her aralık geldiğinde Takvim yaprakları misali düşer düşlerim Karneyle dağıtılır mutluluk Ve ben hep sınıfta kalırım Sırf bu yüzden; Ev ödevlerim büyür gözümde Ben küçülürüm! Çok yağmura yakalanirim şemsiyesiz Ve çok sabah gördüm Uyandigim güneşsiz... Dilimde sözler birikir kifayetsiz Aklımda sorular Çırılçıplak, kıyafetsiz; Üşürüm. Bir çığlığa dönüşürüm yerli yersiz En kötüsü de Çocukluğum kokar hala uykularda Ve ben ağlarım sebepsiz... Çocukluğum simit kokar benim Buram buram çay kokar Ve nedendir bilinmez Ne zaman bir çocuk görsem ağlayan İçimde bir fırtına kopar! Hatıralar saklanır bir yerlerde Birden karşıma çıkar; Ve benim çocukluğum ölesiye korkar... |