-GÖNÜLLER YAŞARIR DA YAŞ DOLAR GÖZLER-
-1-
İnsanoğluna Yaşarken mezara girmek de var serde Çok da doğal bir nedenle Emek! Mesleğiniz ise, güneşe hasret gitmek El emeğine, göz nuruna binaen hani Bir ihtiyaç da var dağ gibi Ekmek davası. Böylesi bir himmet Tanrı’nın lütfu mudur? İnsan için, insana rağmen Karşılığında hangi minneti duyar gönüller? Öyle ise hocam Kör bir enaniyet değil midir matem tutmak? -2- Ey insanım! Sil gözünün yaşını Spil bu acıyı nasıl taşır onu de bana Yutkun desem dağa taşa Yunt bu sancıyı çeker! Çeker. Som altına değer mi ki bu hizmet? Yürekleri bir tortu kaplar Tortul bir kayaç kıvamını alır hazret İzan feraset bunun neresinde? Soma’da yaşam ne karşılığı? Bozgunculuk da değil ki bireder Taziye bu acıyı sanma ki emer Bir hece düğümlenir illa. Bakıyorum da Bazısı var hayatta, beyzade Bazıları var ki asilzade Efendim! Birileri var depremzede Kimi kazazede Kimi de var ki zadegân. Onu bunu bırakın da Parasını pulunu defedin gitsin bu mesleğin Kimden umarsın medet, onu de hele Canım insanımı defnetsek de cennet bahçesine Bu acıyı nasıl def edeceğiz onu bilmez bu gönül. Azizim! Bir öğretmendir de elbet göçük İnsanım öğrenir bunu açık seçik Ne var ki Ayan beyan artık ortada Önce ahlak fazilet Sonra Allah’tan inayet. L.T. |
neyin değeri kaldı ki
insanın insanlığın değeri kalsın
elimizi neye bulaştırsak hepsinden yüzümüz kara çıkmaya başladı
doğa ile savaşıyoruz ve kazandıkça daha çok kaybediyoruz, koskoca evrende küçücük dünyamızı kana buluyoruz
söylenecek çok şey var aslında
şiirdi, söylenmesi gerekenler söylenmişti
kutlarım Levent Bey
saygılarımla