Bir zindan öyküsü
Öyle bir yaşayasım var ki anlatamam
Düşlerimdeki sevgiliye sarılasım var Ama yine bir tutsaklık yargılıyor beni Yine bir demir parmaklık oluyor sırdaşım Yine en güzel öyküyü bir zindan anlatıyor Yine betonlar arasında en acı romanı okuyorum Ve yine prangalar paslanıyor hasretimden Dışarda kurulan dar ağacı yolumu gözlüyor Ah acaba sevgiden haberdar mıdır Yağan yağmurda bile çürümeyen bu dar ağacı Yani azrail neye ecel sunduğunu biliyor mudur acaba Ah biliyorum ben gitsem de mutluluğum kalacak Yine bir deniz kıyısına vuracak en asi yanım Yine gökyüzü sırılsıklam gözlerimde yeşerecek Bir bahar var biliyorum yüreğimde solmayan bir bahar Dar ağaçları değil eli kanlı cellatlar gelse faydasız Umutları saracak bir kefen yok umutları gömecek bir mezar yok Bir gün bu zindanlar bu prangalar yetmeyecek Bir gün ay ışığında acı tükenecek aşk galip gelecek Bir gün hasret uyanacak ve her yer bahara dönecek Ve bir an gelecek gökyüzüne şiir yazan tutsak olmayacak İnsan dediğin bir gün alçalmadan sevmeyi öğrenecek Gökyüzünün vurgunluğu bir gün yeryüzüne taşacak Bahar olacak yani en güzel renkte en güzel çiçeklerle Sevda olacak yani en bitmez tükenmez yüreklerin direnciyle Uçurumlar arasından kara sevdalı yürekler şafakları getirecek Ve bir an gelecek feryat yada ağıt dillere dolanmayacak İnsan umut ettikçe var olandır insan umut etmeli Ben gökyüzünü gözlerime esir edip özgürlüğü yaşıyorum Tutsak olan aslında ben değilim zindan tutsaktır bana Ama yine işkence sesleri geliyor yan hücrelerden Uykum haram olmuş yitip gidenlere yüreğim yanmış Ah bir şarkı bir şiir duygularıma tercüman olsun istiyorum Ama yine kör kuyulardan bir ağıt yükseliyor En acı en ağır feryatlarla en sessiz ölümlere tanık oluyorum Çünkü her can yokluğun uçurumundan çaresizce düşüyor Halim hüzünden geçmiş vaktim acıya bürünmüş Ah şairim gözlerim gözyaşım gönlüm ağıt yakar olmuş Duvarlarla vuruşmanın hiç faydası yok isyanlarım solmuyor Ah şiirlerle kendimi asmak istiyorum En asil duygularla en kutsal mabede gömülmek için Yüreğim üşüyor hüzün tadını kaybetmiş acı başrolde Ama hala en güzel mutluluğa hasretim Şimdi yine bir suskunlukla en büyük isyana düşeceğim İnceldim inceleceğim kadar artık olursa kopacağım Hayallerimiz ölmedi gönlümüz hala kordan bir alev Aşk olmuş biz aşkla aşktan ölmüşüz Bir zindan öyküsüdür bu Hasretim pranga düşlerim zindan Ve hiç bir vaktimiz ayrılığa ayarlanmamış Biz birbirini izleyen zamana ezber bozanlarız Bu hayat şeridinde hiç bir borcumuz kalmadı Son nefesimize kadar aşka boğulmuşuz Acıyla erirken hiç eksilmeden sevmişiz biz Eriyen beden oldu biz aşkla çoğalmışız Şimdi bu yazdığım ister bir son olun Ya da ister bir başlangıç Ben yine delice yaşamak istiyorum Düşlerimdeki sevgili yine hasretim Belki bir gün tutsaklık değil özgürlük yargılar beni Belki sürgün bir gecede firari bir vakitte ölmem Belki bir iz kalır aşkı sevdamızdan Öyle bir iz ki eriyen kemiğimize işler O vakit cesedimiz ortada kalsa bile Boşa yaşamamış derler Belki cansız bir cesetten anlar Her daim canlı olan bir aşk |