ipin ucu kaçmış bir kere insan mı hayvan mı belli değil ki doğrudan nasibini almamış bir zerre bir vicdan da taşıyamaz pislikten yer kalmamış ki
bir insanı bir çiçeğe nasıl benzetirim ki ben hücre başka yapı bir bambaşka temsil edemez ki ayrık cinsler asla birbirlerini sesi başka nefesi de bir bambaşka hal vardır halin içinde anlam başka eylem başka insan oğlu değil mi gamları deren öz elleriyle kumsal kumunun sayımı gibi her bir şey hile karılır yaşamın her bir dalına tüm kiriyle
sinsi bir sis bulutuna her anımız da maruzuz beşer seyran eylerken ortam fitneliğe düşer varışta mevt çarkında kadere niçinsiz küseriz hayattan koparılır çocuklar hem yazda hem de kışta kafirlerin zulmüne karşı duranı yerip de ipe un sereriz
satılık zihinler yer bitirir elzemi kul figüranlıkla yarışta kumaşına bağlıdır niyetler etki tepkiyi beklenmek’siz fakir tüm umutlarını hep gökten bekler yabancıdır ona bu oynak ve kaypak bu oyunlar bir vantuz gibidir sermaye posa bile bırakmaz emişte her şeyi yeyip de bitirirler
kavli kararım hepten tutup da çökertiyor beni iyiliğe davetim idamlığa mahkum etti bu canı sükunet ararım kendime bu zirzopların ininde ar ve edebin uçkuru kopuk çarkı döndürür teni insanlık çoktan ölmüş vicdansız çıkarların hırs ve kininde bu durumda seni nasıl benzetirim ki bir kır çiçeğine umuduna kalmış olanı döndürüp durdukça kevgire
zevki sefa istemi tüm hücrelerimizi kanatır da durur kim öle kim kala bilinmez felek ne zaman vurur sanki ölmeyecek gibi yaşarız hepimiz kimin umurunda has ve itikatlı duygular tutmuş iblisin elinden kudurdukça da kudurur hakka kul olamazken kişi bir pula bile köle olur beyin hep meşgul kalır çıkarlarının çarkında şöyle bir duruşta pür dikkat kesilerek sessiz ve sakince dinledim şu haylaz gönlümü meğer ki boş boşuna heder etmişim nadide vaktimi kazanç ortada her daim gereksizce harcamışım nakit’imi
heyhat deryasının ucu bucağı da hiç yok keşkeler doğurulup da duruyor ortam çıplak ve yaşam boşboğaz heves tavan yapıyor hayasızlıktan huzura varmanın hiç mümkün-atı yok hiç mi hiç ikaz edilmemiş gibi bin pişman biz bilmedikler yüzüp de duruyor kirli dillerde…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
-Hiç mi hiç ikaz edilmemiş gibi şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
-Hiç mi hiç ikaz edilmemiş gibi şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Özentiler sokağa olunca gönüllü batağa Saplanmak doğrudan bihabere hoş gelir Bilgisiz insan fitilsiz lambaya benzer Yüreğine kalemine kuvvet yürekten kutlarım Selam ve dualarımla Allah a e o
Yaşanan acı gerçekler hsrika betimlemelerle Sunulmuş şiirde o kadar olgu çarkı yakınacak o kadar acı varki ağlayacak Bitsin demekle bitmiyor hocam Empati yoksunu, bakış açısı dar o kadar çok aymaz varki. Allah yardımcımız olsun demekten başka bir söz bulamıyorum Kaleminiz daim olsun hocam hoşça kalın
Yürek sesiniz güçlü kaleminiz her daim bizlerle olsun üstadım Her şiirinizi büyük bir haz tat alarak okuyorum. Canı gönülden kutlarım Bu anlamlı ve anlatımı mükemmel şiiri ve yazan yüreği Selam ve saygılarımla
bir insanı bir çiçeğe nasıl benzetirim ki ben hücre başka yapı bir bambaşka temsil edemez ki ayrık cinsler asla birbirlerini sesi başka nefesi de bir bambaşka hal vardır halin içinde anlam başka eylem başka insan oğlu değil mi gamları deren öz elleriyle kumsal kumunun sayımı gibi her bir şey hile karılır yaşamın her bir dalına tüm kiriyle
sinsi bir sis bulutuna her anımız da maruzuz beşer seyran eylerken ortam fitneliğe düşer varışta mevt çarkında kadere niçinsiz küseriz hayattan koparılır çocuklar hem yazda hem de kışta kafirlerin zulmüne karşı duranı yerip de ipe un sereriz
satılık zihinler yer bitirir elzemi kul figüranlıkla yarışta kumaşına bağlıdır niyetler etki tepkiyi beklenmek’siz fakir tüm umutlarını hep gökten bekler yabancıdır ona bu oynak ve kaypak bu oyunlar bir vantuz gibidir sermaye posa bile bırakmaz emişte her şeyi yeyip de bitirirler
kavli kararım hepten tutup da çökertiyor beni iyiliğe davetim idamlığa mahkum etti bu canı sükunet ararım kendime bu zirzopların ininde ar ve edebin uçkuru kopuk çarkı döndürür teni insanlık çoktan ölmüş vicdansız çıkarların hırs ve kininde bu durumda seni nasıl benzetirim ki bir kır çiçeğine umuduna kalmış olanı döndürüp durdukça kevgire
zevki sefa istemi tüm hücrelerimizi kanatır da durur kim öle kim kala bilinmez felek ne zaman vurur sanki ölmeyecek gibi yaşarız hepimiz kimin umurunda has ve itikatlı duygular tutmuş iblisin elinden kudurdukça da kudurur hakka kul olamazken kişi bir pula bile köle olur beyin hep meşgul kalır çıkarlarının çarkında şöyle bir duruşta pür dikkat kesilerek sessiz ve sakince dinledim şu haylaz gönlümü meğer ki boş boşuna heder etmişim nadide vaktimi kazanç ortada her daim gereksizce harcamışım nakit’imi
heyhat deryasının ucu bucağı da hiç yok keşkeler doğurulup da duruyor ortam çıplak ve yaşam boşboğaz heves tavan yapıyor hayasızlıktan huzura varmanın hiç mümkün-atı yok hiç mi hiç ikaz edilmemiş gibi bin pişman biz bilmedikler yüzüp de duruyor kirli dillerde…
engin ve etkili kaleminizi tüm yüreğimle kutluyorum hocam ve eşsiz bir sesleniş ile ne güzel resmetmişsiniz yine insana dair ve nice geniş bir açılımla. selam ve saygılarımla değerli hocam... yüreğinize sağlık.
Yüreğine sağlık Kadir bey güzel bir şiie okudum.Güçlü kaleminiz daim olsun.