UMUDUN AYNASINDAN
Ve
Ardından bakakalıyordum. Yağmuruna tutulur gibi sonbaharın, Gölgesi düşmüş sarımsı yaprakların, İnfaz vakti miydi ne? Elinde cellatımsı güller, Umudun aynasına, Çöreklenmiş sisler. Sesler duyuyordum, Kimisi bedbaht, kimisi bahtiyâr. Kın bulamamış kılıçlar, Sahibini ediyordu aşikâr, İnfaz vakti miydi ne? Elinde cellatımsı güller, Umudun aynasına, Çöreklenmiş sisler. Yürekler görüyordum, Kimi yâr, kimi yar İki yüzlülerin saltanatı, Bir göğüs çekimi kadar. Hangi ok? Hangi yay? Hangi beden? Neden? Kalpler kafese bu kadar mı dar? İnfaz vakti miydi ne? Elinde cellatımsı güller, Umudun aynasına, Çöreklenmiş sisler. Sesler, yürekler, Kılıçlar, kınlar, Oklar ve yaylar, Varlık kavgasında kalpler. Sisler, Cellatımsı güller, Sözler, yüzler... İnfaz vaktidir belki de Cellatımız gülümser, Umudun kapısında, Bir kul, Affedilmeyi bekler... M...G... |