Haşyet Unutuluyorduİçi yanıyordu... Sessizce bir köşede ağlıyordu Taziye gelenlerin gözlerine bakıyordu Onlar bir şeyler söylesinler diye çırpınıyordu Garip ve öksüz kaldım diye çocuklarına sarılıyordu Yakınlar, eş ve dostlar suskun bir halde onu anıyorlardı Garip bir telaş, kefen ve mezar cenaze namazına hazırlanıyordu Kayserinin eşrafı büyük cami denen Selçuklu eseri olan camiyi istiyorlardı Ve fakat mevta için bu ne kadar önemlidir ve gereklidir hiç düşünmüyorlardı Rahmet dilemek ve fatihalar, Yasinler okumak onun ruhu için kifayet ediyor muydu Her şartı ve zamanı fırsat adına kullananlar gafiller riyakarlık adına yarışa katılıyordu Ten ve bedenden yalnızca kemiklerin kalacağı, ruhun ve nefsin şaşkınlık yaşayacağı haşyet unutuluyordu Mustafa Cilasun |