EYLÜL PERİŞAN
Kalpler kaymadan gitmeli, sessizce bu bahçeden
Hüzün renk salıyor, toprak kokulu yarin elinden. Sensizken de virandı, sessizlik öterdi sine’mden Bülbül konmuşsa laleye, gül; aşkından perişan. leyle-i kadife sesler, mekan bi mekan, neylesin Gönül, aşk şarabına muhtaç, sende iyi bilirsin. Sükutun çığlığı arş’ın gölgesinde, ama gecemsin Fakir gitmişse kendine, gözler sensiz perişan. Ağıtlar mı yakmak gerek, yetmez mi serzenişin Bir kuru yaprağım sanki, bu kadar mıydı sevgin. Rüzgara sorsan uçuracak aşkımı, nedir ki derdin Yetişsin feryad-u figanım, dilim lal, ama perişan. Yürek dayanır mı sanırsın, benden gittin gideli Bir türküydün kervanımda, yetim kervan sanki. Gözümden yaş yerine kan akar oldu siteminden Sebebinin Hüzünlü halimin ama şiirlerim perişan. Kılıç kuşandım bak, çıkıp gelsem yeniden şimdi Yiğidim ses vermezsen, yağmur Eylül’süz perişan. Murat AYDIN 25/01/2014….. Bursa |