EYLUL (1)Sevgili; Kan çanağına döndü gözlerim, anneye hasret gibisin Ölümün ardından, “Hani nerdesin? ” der gibi o sesin Ürkek ceylan gibi nedendir bu sessizce çekip gidişin Dilim lal, kalbim sükut içinde, eylül’ce gelmez misin. Ey Sevgili; Cümle cümle seni anlatmak, ne kadar zor olsa da Verilen sözlerin arkasında kalleşliğim beni zorlasa da Şehid namzedi namıyla sana, belki son defa yazsam da Şehir sensiz, odam sessiz, Fakir’ e gelip sevmez misin. Ey Sevgili; Adını vermişim yıldızlara, vicdan ruhsatlı muhabbetimle Gün ağarmadan, başladı sensiz hayat bir kez daha yine Kirpikler çiğe döndü, Eylül resminde gözler gezindikçe Yüreğim yaralı, ufkum karanlık, gelip seslenmez misin. Ey Sevgili; Zannetme ki yaşar bu Fakir, sen benden gittin gideli Zannetme ki unuttum, sevda bahçemdeki o gül sesini. Zannetme ki hayat kolay bana, duru akar aşkımın ateşi Zaman yorgun, gök siyah, aşkında fecr’e nur vermez misin. Ey Sevgili; Huşu içindesin bilirim, lakin görsen sensiz ölüdür bu can Sana, senli şiirler okuyayım, haydi ne olur oluver Canan. Öyle yaşayalım ki efsane olsun adımız, hem de dillere destan Ruhum bitap, kalem harap, çağrıma kulak kesilir misin. Ey Sevgili; Sana elveda demiyorum, aksine yarın görüşmek üzere Tüm engelleri reddederek koşalım aşkla özgürlümüze. Kayıp Gül’ ün adı, tarihte yerini alabilsin yeniden diye Gül susuz, Mecnun huzursuz, dar sokaklardan geçer misin. Ey Sevgili; Fani hayatta, senle aşka doymak ne mümkün eserken Hep bebeksi kokardın, üstelik hep aynı mevsimdeyken. Yeter bu sitem, bitsin karanlık hücrelerdeki vesvesen Akıldurgun, dimağlar kupkuru, nefesin üflemez misin. Murat AYDIN 08/02/2014….. Bursa |