Ne de gözündeki yaş
Mecnunun Leylayı sevmesi
Onun için yollara düşmesi gibi değil Ferhat’ın Şirin’i sevmesi Onun için dağları delmesi gibi değil Yollar da kahpe dağlar da Aşığın gözünün kör olması Maşuktan başka görememesi gibi değil Kahrından dilinin lal olması Ağzından kelime çıkmaması gibi değil Gözler de kahpe diller de Çiçeğin suya ulaşması Kurumaktayken tekrar açması gibi değil Cemrenin toprağa düşmesi Baharın gelip neşe vermesi gibi değil Sular da kahpe toprak da Akla eski bir an gelmesi Maziyi hatırlayıp iç çekmek gibi değil Yüreğe bir sızı düşmesi İnsanı içten içe yakması gibi değil Anlar da kahpe sızı da Mutluluğunda gülümsemen Sevincinden yerinde duramaman gibi Üzülünce gözündeki yaş Yüzünden süzülüp yere damlaması gibi Çünkü Ne gülümsemen kahpe ne de gözündeki yaş |