1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
629
Okunma
Ali Ağaoğluna ; İmrenme gönül
Yaradan kulum, diyorsa eğer
Saray a , Yalıya meyletme gönül
‘Demesi kolay, uygulaması zor’ erenler
Karun’a imrenen , Kavm-i Musalar
Ahmed-i Mustafayı öven ,İsalar
Mal, mülk, makama; İllaki zaaflar
Bu derde derman, var mı erenler
Hangi güzeli görsem, zaaflar coşar
Mevki, makam, mala ,mülke koşar
İki metre kefenle, bu kul ;Nasıl yaşar
Bir avuç toprakla, göz doyar mı erenler
İsyan etmez mi; Biri yer ,biri bakarsa
Yemeyenler silkinip , ayağa kalkarsa
Tebdili Muratların eğer ‘dördü-de’ varsa
‘Buyurun cenaze namazına’ denir erenler
Her kulun bir sonu ,Birde başı var
sürecek devranı, akıtacak yaşı var
ümmet-i Muhammedin ne çileli başı var
Müslüman, Müslüman-ı ;Kandırır erenler
şiirin ismi ’son ve baş’ niye derseniz
başa imrenmez-siniz;sonu görürseniz
hepsi nefis hastalığı eğer bilirseniz
Rahmeti Rahman yaraları dindirir erenler
Yarsuadım; Gönlüm halimi azarladı
Nefis horozlandı ,çıkar pazarlandı
Ruhum ‘Bez-mi alaya’ yalvarıp kederlendi
‘Hüseyinler Kerbelada ölmesin’ diye erenler