İki güzellemeOdayı bahar eden sonbahar güneşi diyordu; ben güzelim güneşin aydınlattığı oval elma yanak yüz diyordu; ben güzelim biblo, açılmadık gonca lale dudaklar diyordu; ben daha güzelim ışıldayan, billur yeşili badem gözler ben var iken diyordu, ben... öğle etkilenmiş, öyle duygulanmıştım ki; alnından parlayan güneşi, güneşin nurunu öpmekten kendimi zor tutmuştum... 2- bakınca sanırsın ki her biri yaşlı söğütler gibi içleri boş dışları gibi içleri de koftur oysa görülmüştür ki her biri bir bilge, her biri nasrettin hoca gibi birer filozoftur elleri kazmalı kürekli göğüsleri altın yürekli, dili dilekli nasırlı elleri yumruk bilekli... Mustafa (muster) Eski notlardan cilt 1 Sf. 474 |