Tanışma
Günaydın dedim ona
-’’Günaydın’’ dedi o bana Zülüflerini eliyle sıkışırarak kulaklarına yanakları çıktı al al ortaya elma kırmızısını kıskandıran yanakları Sustu suskundu yutkundu -’’Ne yaparsınız? ’’ diye sordu bana ince yumuşak sesiyle kiraz dudaklarının titremesiyle gözlerinin bir dağ gibi büyümesiyle başını hafif eğdi önüne -Çalışır-gezer kitap okurum dedim -’’Nerelerde? ’’ dedi -Bazen Eminönü’nede dedim kuş yemlerim onlar ürker benim yüreği hop eder onlarla uçarım kimi zaman kanatlarına alırlar beni kimi gagasında taşır, kimi tüylerinde gizlerler Zaman olur yürürüm Üsküdar sahilini kalabalık arasında kaybolur giderim kimse sormaz ne halini ne ahvalini işte o an kıskanır beni Kız Kulesi Kitap okurum sık sık uzun zun hayat hikayelerinde ki suratları görürüm hep asık asık kaptırırım kendimi öylesine ki masallara satırlara mısralara heceler hüzünlenir kıskanır beni -Gözümün içine baktı baktı baktı.. çiğdem entaresi rüzgardan kendini bıraktı ince beli küçük ayakalrı sanki ondan ıraktı birden bire dona kaldı ben de sustum konuşacağından umutsuzdum -Ya siz dedim -’’Ya ben ne? ’’ dedi -Siz ne yaparsınız? dedim -’’Bir fabrikada çalışırım’’ -’’Sadece çalışırım öylesine kaptırırım ki kendimi fabrika dumanıyla uçar giderim bulut bulut rüzfar rüzgar hatta diyar diyar kıskanır beni diyardaki kızlar’’ -’’Bir fabrikada çalışırım’’ -’’Sadece çalışırım’’ -’’Umutlarımı, hayallerimi dokurum güzelliğimi,gençliğimi dokurum ben dokurum desenler beni kıskanır’’ -’’Bir fabrikada çalışırım’’ -’’Sadece çalışırım’’ -’’Hayatımı da yaşarım kafeteryasında on dakikalık mola arasında çay-cigara içerek zaman beni kıskanır’’ -’’Bir fafrikada çılışırım akşam olur tutarım yolunu evimin yol uzun akşamın bütün şerleri kaldırımlarda binerim bir sıkış-mıkış minibüse ilişmeden onlara velakin kızarmıştır yanaklarım inerim ilk durakta bastırmıştır utancım renkler beni kıskanır’’ -Kızarmasın diye yine yanakları hoşçakhal derken öpmedim o dudakları ve arkamdan ağladı |