Yedi VakitYedi vakte kadar pür/y/üzsüz olacak insan........ Vakit bir... O elmaya dokunma Çekirgenin gölgesi sıçrar aynaya Silüeti al,gözleri mor,vicdanı kor İki kardeş tutuşursa kavgaya Gömleği yırtılır zamanın,güneşin bağrı açık Saçları dolaşık aşk,taradıkça kaldı kel Veysel yokken diyorum,henuz piyasada Aldatılan değersiz,aldatan müstakbel Vakit iki... Bütün insanlık aynı dönmedolapta Bir kapta tarhana,ayrılık ayrı kapta Tekerlek icat edilmeden hani Napolyon bulmadan henuz para denen zavazingoyu Çiçek tanışmadan henuz vazoyla Horozun ötüşü değişmeden,kuşlar özgürken İnsanlık değiş-tokuşturmadan vicdanı Maya-larda maya bozulmadan Himalaya dik duruşunu bozmadan Dökülmüyorken ceşme gibi kimsenin kanı Kim bilebilirdi neler olacağını Üçüncü etapta Vakit üç... Yaşlı bir adamın ölmeden attığı son tohumdu Lohusa dünya doğurduda doğurdu Uzaklardan gelen bir düdük sesiyle uyandı herkez Trenler boştu ama vagonlar doluydu Bir kilo yoğurttan yüz gram kaymak çıkarmayı öğrendi insan Zaten ne olduysada,ondan sonra oldu Vakit dört... Dört kitaptan biri doğruydu Hava herzamankinden daha buğuluydu Dudaklar oldu lal,ve sonrası ihtilal Sömürdü rüzgar tozu,toprağı Bulutların mavisi çalındı önce,sonra güneşin sarısı Darısı kimin başına bilinmez ama Bütün kötülükler kuyusunu kazıp, etti firar Vakit beş... Fazıl’ın dediği gibi bu nasıl bir dünya hikayesi zor Yemyeşil gören gözler olunca katarak İstikbal göklerde,insanlık yerlerde Veba virüsü yayıldı her gün artarak Anjıyo olduk topyekun,kalplerde tasarruflu pil Kiminde rep,kiminde hap,kalmadı ahbap Benimse içimde hiç sönmedi bu kor Kafalar boşalıp,mideler dolarken kebap Vakit altı... Bırak dedi bir ses saltanatı,sonra tahtı Ahtını aldığım at eski bir kehkeşan Gözleri mağrur,tüyleri titrek Rengi kahveye çalan acımtrak Başını örttüğüm hayallerim kadar mahrem Ne Tunus kaldı şimdi ne de Yemen Kendi memleketimizde olduk çırak Hiçbirşeyden habersiz çıtlarken çekirdek Vakit yedi... Bütün bir ömrümü yerken tanımadığım bir kedi Bir ciğer kaldı geride,birde koca yürek Bileği bükülmez dediklerimiz,tek tek olunca mat Ne sahra kaldı geride,nede Çin Seddi Verin elime bir kazma,birde paslı bir kürek Yeter artık siz yoksanız, ben gömerim düşmanı toprağa Sonrada paylaşılamayan bu dünyaya söverek Sığınırım beni yaratan Allaha.. |