KAVUŞMAZ ŞİRİNE, DAĞI DELMEYEN
Gönlümde yok isen, ne yaparım ben
Dilim de dua’ydın, kabul olmayan Öylesi hayattan, tez koparım ben Sen varsın yürekte, yeri dolmayan Pişmişti yüreğim, aşk közlerinde İhya oldu gönül, hoş sözlerinde Oysa kaybolmuştum, ben gözlerinde Bu nasıl bakıştır, menzil bulmayan Lavanta olup ta, kokular saçtın Nazlı ceylan oldun, sekerek kaçtın Gönül bahçesinde, dört mevsim açtın Öyle bir goncasın, asla solmayan Sunalar kuşatmış, Ren ile Sen’i Yıllanmış şaraplar, bekler mahsen’i Sarmak istiyorum, bir ömür seni Sen olma n’olursun bahtı gülmeyen Bir yandan yâr diye, atarken yürek Dilerim Mevlâ’dan, olmasın firak Bazen kabullenmek, katlanmak gerek Kavuşmaz şirin’e, dağı delmeyen Görmezsem ölürüm, gülüm ben seni Müptela oluşum, değildir yeni Sen de özlüyorsun, bilirim beni Yâr olabilir mi, halden bilmeyen Yaşadıklarından, bir hisse kapıp Masaya koyduğu resmini öpüp İsmini nakşedip, besteler yapıp Lüzumsuz değildir, sazın çalmayan Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |