KÖYDEN ŞEHİRE BİR AİLEKızılırmak kıyısında, Küçük şirin bir köy vardı. O ırmağın sınırında, Bir ev ama gayet dardı. Ev sahibi Mehmet ağa, Gidiyor bahçeye bağa, Kışlık odun için dağa, Yorgun olsa da çıkardı. Geçimleri tütün ile O da bazen gider sele, Maviküf ki hele-hele, Tarlalar ise icardı. Ahırda bir kötü eşek, Odalarda ottan döşek, Düğünlerde ancak keşkek, Yerdik ama oda ardı. İdare ve lamba ışık, Ne varsa karma karışık, Soframızda tahta kaşık, Bir tas çorba bize yardı. On beş yirmi kadar kaz var, Hasır için biraz saz var, Kışı çok azıcık yaz var, Ama her gün bir bahardı. Vazgeçtik sütten kaymaktan, Bankalara borç saymaktan, Yarım yamalak doymaktan, Halimiz perişan hâldı. Çocukların okul çağı, Örmüş kaderimiz ağı, Şeker tuz bulursak yağı, Gecelerimiz Nehar’dı. Karar verdik çıktık yola, Ve ulaştık İstanbul’a, Bakıyoruz sağa sola, Kaderde gurbette vardı. Salih on beşinde çocuk, Köyde oynuyorken boncuk, Şimdi oldu bir tosuncuk, Koca şehir ona dardı. ...Salih yıldız...26.03.2008. . |