Olgun Başak Tadında Aşk
Kar yiyen kurtlar gibi.
Gözlerin kuruttu içimdeki kederi. İbresi bozulmuş pusula mantığı şaşırttı. Olgun başaklar gibi boynunu uzattı. Kölesi olursun imgelerin Senden bir parça varsa içinde şiirin. Bebeğin gibi süzersin dizeleri Sevginle kundaklarsın yazan yüreği. Uykusuz kalırsın aylarca Ses çıkartmadan zemherinin koynunda Gece düşlerimizi sakladığımız kuytu Yıllar sonra verir mi açsam avucumu. Gönül sığmadı yedi şehir de yedi / ler tepelerine Dalınca uzun-uzun kayboldu gözün ferinde. Bal kaşığını saplarsın hüznüme Teslim olur gündüz geceye. Mavi ıslıkların, keman eşliğinde Gönül kilidini eritir, yağmur-güneş elele Çıkmaza girdiğimde imrenirim yedi uyuyanlara Aşkla, çürümeden mağaranın koynunda Rahibe uykulardan uyanmak bir sabah Aşk makamında dal verir başak Hak edip etmediğini sorgulamasak Gönül rahatlığıyla hislerimizi yaşasak. Haksızlığa uğrarsak! Gönülden bir ahh / olurum sanmasın iflah. Zühal Z... 23.03.-26.03.2008-arası- |