Beyküm Ağaları
güneş çıplaktı
aylak aylak dolaşanlar vardı rüzgarla yarışıp, ıslık çalarak tepeden aşağı geliyorlar koşarak beyküm ağaları ve atları gebe, atları taylı atları safkan, ve de arap kırmalı yağmur ıslaktı bereket hep onlardan yana onların üstüne doğardı gök kuşağı merhamet ise pek uzaktı kırbaçlar yalıyordu sırtları elleri kanlı beyküm ağaları ve katları çifte, odaları yaylı penceresi panjur ve de asma katlı şerkler ilmik atar kırk gözden dökülür nakış nakış nur olur desenler savrulur zaman, ömür yelpaze çeker ırgatlar yasak iken, her eli bir ip keser dolaşır, orman bıyıklı beyküm ağaları ve satları birden- beşe, payları tek paylı keyfleri mağrur ve de yorgun duruşlu ay aktı kör kandil dolaşanlar vardı biçare sokak lambalarına yaslanarak ellerinden tutulmuş karavaşlar yardı onlarda yürüyordu ağlayarak yarenleri, kör kütük sarhoş beyküm ağaları ve saatleri her daim durgun, zaman onlardan yılgın ağrıyan başları, bitmez bir türlü bitmek tükenmek bilmeyen telaşları 13.12.2006 |