YOK ETTİNİZ
Yükselen binalardan bıktım
Yok ettiniz güzelim şehri Nefes almak varken kırda bayırda Eser kalmadı yeşilimsi temiz hayattan Özledim gül bahçesinde gül koklamayı Papatyalardan taç yapmayı Ağaçlara salıncak kurmayı Mangal yapıp ip atlamayı Pembe rüyalardan uyanın Güneşi görün hissedin Toprağı ekin biçin ama terk etmeyin Nasır tutmuş ellerim bilir Kıt kanaat geçinmeyi nereden bileceksin Kesmeyin bir fidan bırakın da yeşersin Su candır hayat kurtarsın Katili olmayın güzelim ormanın Siz bilmezsiniz harman nedir Garibin sofrasına konur yenir Yorgunluk kahvesi çay emeğin içilir Kaynağını bilmezsiniz Kaynağını alır dağdan taştan ovadan Zarar vermeyelim elde eder şeklini bozmadan Her şeyin doğallığı ile güzeli yaratandan Üreten olalım her zaman Yüzler asılmış bakmak gelmiyor içimden Gün geçtikçe kaybetmenin acısı çok büyük derinden Atılmış imzalar yok sayılmış çabam mücadelem Duymadılar feryatları mı yapıp ettiler görmeden Neydi sizi bu kadar düşman yapan duygular Para mı hırs mı söyleyin ağalar Bedeli ağır olur dayanamaz canlar Kurtaramaz malınız mülkünüz eden bulur zarar Dikilmiş sıra sıra şemsiyesi yok damdan Yağmur doldu taştı sudan Sebep oldunuz üşüdük donduk soğuktan Yok ettiniz anlayamazsınız tabi yaşamadan Çok mu kıymetli sağlığımızdan Temiz havayı soluyamadan Terk etti indi şehre hayvanlar açlıktan Yok ettiğinize değdi mi Yok ettiğinize değdi mi Değdimi |