NİDA TÜFEKÇİNİDA TÜFEKÇİ Nida TÜFEKÇİ; Uçtu uçtu kanatları yoruldu, Bu dünyadan göçtü… Allı Durnam”ın kanatları kırıldı. Sürmeleri döküldü, “Sabahınan Esen Seher Yeli” esemez oldu, Artık, sürmelerini süremez oldu, Sazlar, bağlamalar tınlamaz oldu, Şahkartal avını bulamaz oldu, Bozlaklar bağrılmaz, çağrılmaz oldu. Sürmeli Bey Şıhsenem’inden ayrı düştü Allı Durnalar sustu. Türküler öksüz kaldı, Bağlamalar tınlamaz oldu… Bozok yaylalarında Allı Durnalar sustu, Bozok çamlıklarında Şahkartal kaçtı, Genç kızlar sürmelerini sürmedi… Bozlaklar boğuldu Sürmeli çağrılmadı, Sürmeli bağrılmadı, Bağlama tınlamadı, “Dersini Almış da Ediyor Ezber” bozuldu… Nida TÜFEKÇİ bağırmadı, Nida TÜFEKÇİ çağırmadı, Bağlamanın telleri kırıldı, “Allı Durnam” uçamaz oldu… ---- 18.9.1993 - Adana. İsmailoğlu Mustafa YILMAZ – İstanbul. ......................................................... NİDA TÜFEKÇİ – 2 Nida TÜFEKÇİ derler, Nida TÜFEKÇİ söyler; “Sabahınan Esen Seher Yeli mi? ” “Dersini Almış da Ediyor Ezber” Sürmeli Çeşitlemeleri söylenir. “Allı Durnam” “Şen Olasın Ürgüp” “Ali Dağı” “Yıldız Akşamdan Doğarsın” “Asker Yolu Beklerim” Ananın, babanın, sevgilinin özlemi. “Kışlalar Doldu Bugün” Beşiri Hoyrat uzun havası, Asker ocağında sıla hasreti. “Hey Onbeşli Onbeşli” “Ak Sinne” “Çamlığın Başında Tüter Bir Tütün” “Yeşil Ayna” “Bayram Günleri” Divan… “Kenardan Geçeyim” “Şu Derenin Alıcı” “Misket” “Fidayda” Bu türküler sustu, öksüz kaldı… ---- 19.9.1993 – Adana . İsmailoğlu Mustafa YILMAZ – İstanbul. ......................................................... |