CEMRELER
Cemrelerin girmesiyle birlikte özelikle kırsal bölgelerimizde bir hareketlilik başlar…Bazen o kadar ılık geçerki, 21 günlük cemrelerde bu ılık havaya aldanan bir çok ağaç domurcuklarını patlatır renga renk olur doğa…
Mart ayının kendine özgü bir yüzü vardır, bu yüzünü gösterirse, ki’ genelde gösterir. Çiçek açan meyve vermek için erken döle duran ağaçlar donla birlikte şoka uğrar, kısır kalır. – – – Bu ılık geçen mevsimlerin ağaçları aldatması gibi, bir çok insanda kendisine güvenen bir başka hemcinsini bazen güler yüz göstererek güya tebessümler saçarak sırlarına vâkıf olur ve daha sonra sırlarına vâkıf olduğu kişileri satar geçer, kendisine güvenen hemcinsini hayal kırıklığına uğratır. Hayal kırıklığına uğrayan bu insan birdaha kime nasıl güvenerek sırrını açacağınada artık terettülüdür. – – – Mevsimler de zaman zaman havasını teneffüs ettiği yukarda bahsi geçen çiçek açma örneğindeki ağaçları ve sair diğer canlıları mevsim şaşkınlılarına uğratarak verimsiz bir yıl geçirmesine sebep olabiliyor. – – – Lakin insanları anlamakta oldukca zorlandığımız zamanlar oluyor. Mevlana hazretleri bir sözünde derki “Beni bir defa aldatana yazıklar olsun,ama aynı kişi beni ikinci defa aldatırsa bana yazıklar olsun.” – – – Ağaçların ılıman iklimlere aldanıp daha sonra don ile kısır kalması gibi; Sahte gülüşlere aldanan bizlerde, zaman zaman astarı başka yüzü başka karekterlere aldanıp yeni muhabbetlere yeni dostluklara kısır kalabiliyoruz. – – – Bizlere düşen iyi bakıp ibretlik hadiseleri iyi okuyabilmeye çalışmaktır. Zira bir ayeti kerimede “Sizin hayır gördüklerinizde şer, şer gördüklerinizde hayır vardır” buyurur Allah c.c. Rabbim bizlere basiret versin sahte gülüşler güzel gönüllerimizi aldatmasın. – – – Dönelim esas konumuz cemrelerimize; Atalarımızın cemreler ismini verdiği bu baharın habercisi ile pazarlarımızda,bakkallarımızda soğanın cücügü ve bazı mahsüllerin tohumları al beni toprakla buluştur, sofranda lezzet olam, der hali lisan ile… – – – Cemre’lerin havaya,suya ,toprağa düşmesiyle başlayan buna benzer hareketliliklerin mevsim itibariyle kolay geçmesini,toprakla tohumun buluşmasında bereketli olmasını,sağlık ve afiyet ile yetiştirilip tüketilmesi temennimiz olurken… – – – Cismim her ne kadar sıladan uzak olsada, gönül hayallere her daim Anadolumda dalıyor… – – – Rüyalarımı Ezanım,Bayrağım,elleri kınalı başı al duvaklı sevdalısına koşan gelinler ve gene töresine kurban gitmiş, zorla gelinlik giydirilip duvak içinde gözü yaşlı orta oyununda kaşık sesindeki hüznü hissediyorum, yeşile bürünmüş çayırlıklardaki hoplayıp zıplayan küpeli kuzuları,güneşi hissetmesiyle dili ağzından dışına sarkan çoban köpeklerim süslüyor bitmesini istemediğim gecelerimde rüyalarımı. Uyanınca gönlümün tercümanı dilimde dua’larım “vatanım,milletim,alemi İslam için oluyor.” – – – “Unutmuyorum fakiri,mazlumu” olmayanada ver YA RAB darken, zenginime zekatını verme şuurunu ve şükürler nasip et,dua’mı ekliyorum niyazlarıma. – – – Hastlara şifa,borçlulara edalar, Seven gönülleride ihmal etmiyor dua’larımda kavuşmalarını niyaz üstüne niyazlarımla, Fatiha’yla pullayıp yolluyorum Hak katına niyaz postamdan. – – – Cücük almış emmim pazardan, Gübre götürür gelin bacım ahardan, Kokun gelir Anadolum esen rüzgardan, Baharına yazına kurban olam. *** Menekşe,Sümbül renk,renk dağında, Bülbül dert yüklü kendi halında, Tere yağın lezzeti pilavında, Nadas’ına, badas’ına kurban olam. *** Cemre’ler baharı müjdelerken, Sılaya selam olsun gurbetten, Usanır mı aşık sevmekten, Hasretle çarpan kalbe kurban olam. *** Geçse de nice cemre’ler, Vazgeçmez gönül bekler, Her mevsim sevdamı tetikler, Sızına dermanına kurban olam. *** Dua’ma dost yanında düşmanıda ekledim, Kini, nefreti hiç ama hiç benimsemedim, Tebessümü Yüce Nebiden miras bildim, Kendin bilip, haddini aşmayana kurban olam. *** Abdilim bülbüle ortak mı firakın, Ecelin olsun sevgi, vazgeçme sakın, Kır kilitin, açık kalsın gönül kapın, Muhabbeti Hak’tan bilene kurban olam. Abdil Göktekin —————— Not: Cemrenin kelime anlamı “kor halindeki ateş” manasını ifade eder. İlkbahar başlamadan önce birer hafta aralıklarla 1.havaya, 2.suya, 3.toprağa düştüğüne ve bunları ısıttığına inanılır. |