nasıl tanıyacağım seni hangi soğuk bankta oturuyorsun kaçıncı hücrenin karanlığına saklıyorsun hüzne boğan acını ...
bir sokak lambası tarif et bir kaldırım taşı bir ip ucu ver hak aşkına kudretim desen çürük meyvalar küfünde haddimi aştıkça aczimin duvarları yükseliyor öyle ki hedef şaşmaz bir beddua hissediyorum bensiz nefes alama deyişini bu bile kör umudu körüklüyor kahretsin mutlu oluşu buna bağlıyse derin masumiyetinin bırak gelsin... ben yalandünya sanki sen ebedi ahretsin son sana yol sana sürgün sana ihanet edişim hüsnü zannın küfründe buğuluyor o çok sevdiğin kara gözlerim bak boğuluyor senli kokum ve korkum bir fırıncı küreğinde tomurcuğa dahi ulaşamazken kum yutmuş bir can meleği düşün ki alevler yüreğinde helak vaktimde evet tam da helak vaktimde sırrımın yetimleşmiş ellerinden tutup kemikleşen hatıralardan taşlaşan duygulardan başkalaşan nazarlardan yeri dahi kaybolmuş mezarlardan imkansızlığa bağlanmış bir hayal-i kuvvet ki aşk diyorlar hepsi şöyle dursun da
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
adab-ı kahır... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
adab-ı kahır... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.